- HAVA DURUMU:
-
Parçalı Bulutlu
POSTMODERN HAREKETLER BUNLAR - 2
Sakarya Haber köşe yazarı Şehabeddin Mahir Tuna, postmodern hareketler bunlar-2 konusunu kaleme aldı.
* * *
- Oryantalizm ve Modernizm -
Postmodernizmi iyi anlamak için bir önceki dönem olan modernizm ve daha da önceki dönem olan oryantalizm hakkında biraz bilgi sahibi olmamız gerekiyor:
Coğrafi keşifler süreci tamamlanmadan önce yeryüzünde Hıristiyan olmayan herkesi bir şekilde yok etmeye çalışan Batı; Yıllar boyu insanlık dışı büyük zulüm, işkence ve katliamlar yapmıştır. 1500-1800 yılları arası köleleştirme, işgal ve sömürge faaliyetleri sonucu sadece Afrika’dan 100 milyon insan katledilirken, işgal ettikleri Amerika ve Meksika’da 100 milyondan fazla Kızılderili katledilmiştir. Bizim okul kitaplarımızda ve derslerde coğrafi keşiflerden coşkuyla bahsedilirken bu gerçeklerden bahsedilmemesi ne kadar üzücü. Bahsedilse belki bizim gençlerimizin bir kısmı biraz utanır da üstlerinde milyonlarca masum insanın kanı olan ülkelerin bayraklarından tişört ve markalarla gösteriş yarışına girmezlerdi.
Batı; coğrafi keşifler sonrası Dünya’nın bildiklerinden çok daha büyük olduğunu ve Dünya’da öldürmekle bitmeyecek kadar başka dine mensup insanların var olduğunu fark eder. Bunu bağlı olarak işgal, kölelik, sömürge ve misyonerlik faaliyetlerine başlar. Belirlediği bölgelerde amacına ulaşmak için büyük zulüm, işkence ve katliamlarla birlikte misyonerlik, asimilasyon ve bölme faaliyetlerine de girişir.
Tabi Batı, bu konuda her bölgede farklı bir politika izlemiştir. Güney Afrika ve Güney Amerika’yı işgal edip, sömürüp köleleştirirken aynı zamanda misyoner faaliyetleriyle Hıristiyanlaştırmak için çalışmalar yapıp başarılı olur.
Batı; Asya ve Kuzey Afrika Müslüman ülkelerini de işgal ederek sömürge haline getirmeyi başarır. Fakat bu ülke halklarını misyonerlik faaliyetleriyle Hıristiyanlaştırmanın mümkün olmadığını görünce, müsteşrikler ve bizzat kendilerinin yetiştirdiği veya ele geçirip desteklediği sözde “İslam Alimi / din Adamları” vasıtasıyla önce bölüp sömürmek ve sonra da dinlerinde geleneksel öğretilerden/inançlardan uzaklaştırıp farklı dini anlayışlara bölünmesi için çalışır. Bu sayede asırlar boyunca sürecek kargaşa ve bölgesel savaşların da alt yapısı oluşturulmuş olur.
Batı; coğrafi keşifler sonrası önce işgali planlayıp sonra da işgal ettiği yerlere ticaret adı altında birçok bilim adamı ve ajan göndererek halkın sosyolojik yapısı hakkında detaylı bilgi sahibi olur. Halkın bağlılık, sadakat, zaaf ve zayıflılıklarını, sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan gerekli olan tüm bilgileri kısa sürede elde eder. Bir süre sonra kendi çıkarları doğrultusunda ışık gördüğü, mevcut otoriteler içerisinde duramayan ve kabına sığmayan birçok eğitimli gence destek olur ve bu gençleri kendi ülkelerine getirir. Bunların bir kısmını gelecekte idealleri doğrultusunda o bölgeleri yönetecek siyasetçi, bir kısmını ise dini alanda söz sahibi “alim” olarak yetiştirdikten sonra zamanı geldiğinde ülkelerine geri gönderir.
Bizim yazılarımızdaki amacımız; bu insanların dini sahada yaptıkları, İslam geleneğine aykırı düşünceleri ve günümüz dini anlayışına etkilerinin görülmesi yani “Postmodernizm ve İslam” olduğundan işin diğer kısımlarına fazla değinmeyeceğiz.
Bu gün İslam âlemine 1400 yıllık İslam geleneğine aykırı düşünce ve görüşleri sokup yayan isimlere şöyle bir bakalım. Hepsinin bir dönem “İngiliz Sömürgesi” olan Mısır, İran, Pakistan, Afganistan ve Arabistan menşeli ve çoğunun İngiltere, Amerika ve Fransa olmak üzere Batılı ülkelerde yaşayıp eğitim almış isimler olduğunu görüyoruz. Muhammed Abduh, Reşit Rıza, Seyyid Kutub, Ali Şeriati, Afgani, Muhammed İkbal, Seyyid Ahmed Han, Fazlurrahman, Mevdudi, Abdülvehhab, Musa Carullah ve diğerleri…
***
Bu yazımızın sonunda, önce oryantalistlerin (müsteşriklerin) ve sonrasında modernistlerin (reformistlerin) büyük çabaları sonunda yukarıda sadece bazılarını isim olarak verdiğimiz sözde modernist akıl ve onların yolundan giden bu günkü müsveddelerinin İslam alemine yaydığı bazı sapkın düşüncelere yer verelim:
•Hadislerin bir kısmının, çoğunun ya da tamamının uydurma olduğunu söyleyerek ayetlerin anlaşılmasında ve hükümlerde delil olarak alınmasına karşı çıkarlar.
•İcmayı ve geçmiş İslam âlimlerini (müçtehitleri) yok sayarlar.
•Mezhepleri gereksiz ve ayrımcı görürler ve karşıdırlar. Halkın kafasını karıştırmak ve kendi görüşlerini benimsetmek için “Peygamberimizin ve ashabın mezhebi var mıydı, onlar hangi mezheptendi?” şeklinde slogan kullanırlar.
•Ayet ve hadislere kendi düşüncelerine göre açıklamak için Tefsir Usulü, hadis Usulü ve Fıkıh Usulü gibi İslam dininde ayet, hadis ve hükümlerin doğru bir şekilde açıklanıp anlaşılmasını sağlayan usulleri yok sayarlar.
•Asrı ve her asırdaki yaşamı Kur’an’a değil, Kur’an-ı ve yaşamı asra uydurmanın gerekliliğine inanırlar. Bunun bir sonucu olarak Kur’an ayetleri ve dinin birçok hükmünü “Tarihsel” olarak değerlendirip Peygamberimiz dönemi için geçerli olduğunu ve günümüz için bir geçerliliğinin olmayacağını söylerler. Mesela kadınlarla ilgili şahitlik ve miras ayetlerindeki hükümleri yok sayarlar ve bu konularda kadın ve erkeğin günümüzde eşit olması gerektiğini savunurlar.
•Şefaat Talebini, Tevessülü, Türbe, Mezar ve Kabir Ziyaretlerini şirk görüp, ölünün arkasından Kur’an okunmayacağını söylerler. Kabir azabını inkâr ederler.
Not: Yukarıdaki sapkın görüşlerin hiç biri son dönemde ortaya çıkmış yeni görüşler değildir. Asırlar öncesinde dönem dönem ortaya çıkmış olan bu düşünceler İslam alemince kabul görmeyip, İslam alimlerince Müslümanların arasına fitne sokup birliği ve dirliği bozmaya yönelik faaliyet kapsamında görüldüğünden düşünce sahipleri önce uyarılmış, faaliyetlerine devam edenler ise cezalandırılmış ve bu sapkın düşüncelerin yayılması engellenmiştir. Bu gün böyle bir imkan ve yetki kimsede olmadığı için meydanı boş bulan bu seçilmiş insanlar bu tür yeni düşüncelerle Müslümanları doğru yoldan saptırmakta ve kendi peşine taktığı kişilerle her geçen gün halkın dini açıdan daha da bölünmesine sebebiyet vermektedir.
Bir sonraki yazımızda görüşme ümidiyle…
Şehabeddin Mahir TUNA
İlahiyatçı Yazar
sehabeddinmahir@gmail.com