01 Kasım 2024|Cuma,02:17:47
 
  • HAVA DURUMU:
  • Parçalı Bulutlu
PİYASALAR Güncelleme : 01.11.2024
DOLAR
34,3015 0,19
EURO
37,3684 0,01
ALTIN
3.029,15 0,28
BİTCOİN
$70.470 2,65
HAFTANIN POPÜLER YAZARI
Ş. Mahir Tuna
Ş. Mahir TunaKIYMETİ BİLİNMEYEN BAYRAM GECESİ!5 dakika da okunur
26 Aralık 2022 - 14:27
26 Aralık 2022 - 14:279 dakika da okunur 0 yorum Koleksiyona EkleŞİKAYET BİLDİR
MARMARA GÖZ
  • PAYLAŞ
9 dakika da okunur
0 yorum

YATSI NAMAZI SONRASI YILBAŞI KUTLAMAK!

Sakarya Haber köşe yazarı Şehabeddin Mahir Tuna, Yatsı namazı sonrası yılbaşı kutlamak konusunu kaleme aldı.

YATSI NAMAZI SONRASI YILBAŞI KUTLAMAK!
MARMARA GÖZ


Hz. Mevlana’ya atfedilen bir sözde “Ne kadar anlatırsan anlat, anlattıkların karşındakinin anladığı kadardır.” Buyrulmaktadır. 

Her sene olduğu gibi yine yeni bir “yılbaşı” arifesindeyiz. Ülkemiz var olan klasik “dini kimlik sorunu” bu yılbaşında da “yılbaşı kutlamaları” ile kendini yansıtmaya devam ediyor. Diyanetin “haram” fetvasını; yılbaşı kutlayacaklar ve iktidar muhalifleri “yolsuzluk yapmak, işe alımlarda ve ihale verilirken adam kayırmak caiz mi? Bunları da söyle!” şeklinde gezici döneminden kalma sloganlarla umursamayıp eleştirirken, kutlamalardan uzak durup sakıncalı bulanlar ise bu açıklamaları memnuniyetle karşılıyor.

BAKIN ŞU YAHUDİLERE…

Geçmişte İsrail’in başkenti Tel Aviv’deki bir AVM’ye yılbaşı arifesinde süslenmiş yılbaşı ağacı konulunca halk büyük tepki göstermiş ve “Bizim dinimizde böyle bir yılbaşı yok” diye ağacı kaldırtmış ve Hıristiyan inancına ait bir unsur konulmasına müsaade etmemiştir. 

KAFİRUN SURESİ’NDE VERİLEN MESAJI ANLAMAK

Müslümanların Yüce Kitabı olan Kur’an-ı Kerim’de “Kafirun Suresi” diye bir sure var. Bazı ayet ve surelerin ihtiva ettiği anlam ve verdiği mesajı anlayabilmek için “Sebeb-i Nüzul” denilen ve ayet ve surelerin iniş sebebine dair bilgiler içeren kaynaktan faydalanılır. Kafirun Suresi’ni Sebeb-i Nüzulü ile bilmek ve anlamak da özellikle günümüzde küfrün karşısında İslami duruşu anlayıp, küfürden uzak olmamıza vesile ve yardımcı olmaktadır.

Mekkeli müşrikler ne yaparlarsa yapsınlar Peygamberimizin davasından vazgeçmeyeceğini anlayınca aralarında yeni bir değerlendirme yaparlar. Çünkü artık neredeyse her evde müşriklerle birlikte yaşayan bir ya da birkaç Müslüman bulunmaktadır ve bunlar öyle bir kalemde silemeyecekleri (annesi, babası, abisi, kardeşi, amcası, dayısı, teyzesi…) kendi insanlarıdır. Sonunda orta yolu bulmak için Peygamberimize şöyle bir teklifte bulunurlar:

“Gel sen bizim inancımıza, taptıklarımıza, yaptıklarımıza, yaşantımıza karışma ve onlara “BATIL”, “YANLIŞ”, “KÜFÜR” deme…  Biz de sizin inancınıza, yaptıklarımıza, yaşantımıza karışmayalım ve bir şey demeyelim. Hatta ara sıra siz gelip bize takılın, bizim yaptıklarımızı yapın, biz de ara sıra gelip size takılalım sizin yaptıklarınızı yapıp taptıklarınıza tapalım! Kardeşlik, birlik, beraberlik ve huzur içerisinde yaşamak varken ne diye birbirimize kızalım, birbirimizi kıralım ve birbirimizle kavga edelim ki…”

CENAB-I ALLAH’IN TEKLİFE CEVABI

İşte bu teklif üzerine Hz. Allah, Kafirun Suresi’ni gönderir ve müşriklere cevaben: (Ya Muhammed O Müşriklere) De ki “Ben sizin taptıklarınıza tapmam. Siz de benim kulluk yaptığıma kulluk yapmazsınız. Bundan sonra da ben sizin taptıklarınıza tapacak değilim, siz de benim kulluk yaptığıma kulluk yapacak değilsiniz. (O yüzden) Sizin dininiz size, benim dinim bana…) Yani Müslümanların, az ya da çok, hiçbir şekilde Kafir ve Müşriklere ait ibadet unsuru taşıyan tüm işlerinden uzak durulması gerektiğini ilan etmiştir. 

NOEL Mİ YILBAŞI MI?

TDK sözlüğünde ve tüm kaynaklarda Noel: “Her yıl 25 Aralık tarihinden itibaren İsa'nın doğumunun kutlandığı Hristiyan bayramıdır.” Şeklinde ifade ediliyor. Hatta sitede okurlar daha iyi anlasın diye ünlü sanatçı Haldun Taner’in Noel ile ilgili “Bizim çocukluğumuzda Noel ve yılbaşı gâvur bayramları idi.” sözü ve Nazım Hikmet’in “Ben, bizde yılbaşını kutlulamak diye bir görenek olduğunu bilmiyorum” sözü yer alıyor. Tarih 25 Aralık yazsa da bayram ve kutlamalar 1 hafta sürüyor ve en büyüğü 31 Aralık gecesi yapılıyor.

Ülkemizde yılbaşı kutlaması yapan kesim ise, genelde bu 25 Aralık tarihinden yola çıkıp kendilerinin gâvurlar gibi bir Neol bayramı kutlamadığını, sadece 31 Aralık gecesi miladi yeni bir yıla başlamanın mutluluğunu paylaştıklarını söylüyor. Hatta yatsı namazını kıldıktan sonra çay demleyip çerezle yılbaşı kutlamaları izleyen veya sokağa çıkıp kutlamalara katılan yurdum Müslümanları bile var!

dindar kesim ise 31 Aralık akşamı bu tür kutlamaları gâvurların yaptığını, Hıristiyanlık hariç, 1400 yıllık İslâm ve diğer dinlerin geleneğinde böyle bir kutlama olmadığını, yapılan kutlamalarda genelde tombala denilen bir kumar oynandığını, içkiler içildiğini, dansözler oynatılıp şarkılar eşliğinde kadın erkek bir arada eğlence yapıldığını ve bunların İslam ile hiçbir alakası olmadığını, aksine bunların İslam dışı kutlama şekilleri olduğunu söyleyip yeni bir yılı karşılama bahanesini reddediyor. Ayrıca aslında bir Hıristiyan piskopos olan Nikola’nın Noel baba kıyafetini alma, çam süsleme, çerez ve hindi yeme, hediyeleşme ve o gece kırmızı kıyafetler giymenin “gâvur” kutlamasının bire bir yansıması olduğundan asla masum bir yeni yıl karşılaması olarak değerlendirilemeyeceğini söylüyorlar.

İSLAM NE DİYOR?

Bizler Müslümanlar olarak bir konuda hakkında dinimizin ne dediğini öğrenmek, çoluk çocuğumuza da bunları öğretmek ve gereğinin yapılması için uğraşmak zorundayız. 

İslam dini; Kur’an, Sünnet, İcma ve İslam geleneğinde var olan uygulamalar bütünüyle “ibadet” anlamı taşıyan işlerde başka din mensuplarına benzemeyi yasaklamıştır. Fakat adet olan veya başka din mensuplarında olup Müslümanlarında faydalanacağı işlerde herhangi bir yasaklama söz konusu değildir. Örnek olarak “Anneler günü” bir Hıristiyan adetidir. Ama İslam’a aykırı bir yanı yoktur.

Peygamberimiz (sav), yaşadığı dönemde başka din mensuplarının yaptığı işleri yapmaktan ve onlara benzemekten çok sakınmış ve Müslümanları da sakındırmıştır. Örnek olarak; Yahudiler secdede gözlerini kapıyor diye secdede gözlerin kapanmamasını, sadece aşure günü oruç tutuyorlar diye sadece o günden ibaret bir oruç tutulmamasını, Yahudiler saçlarını uzattıklarında kısa saçlı gezilmesini, Yahudiler kısalttığında ise uzatılmasını, müşrikler bıyık uzatıp sakal kestiği için bıyık kısaltıp sakal uzatılmasını istemiş ve “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa O da onlardandır” diyerek konunun önemini ve tehlikesini de vurgulaşmıştır.

Yine Peygamberimiz (sav), kendini sıcak tutacak bir Rum cübbesi ve güzel bir Rum ayakkabısı kullanmakta bir mahsur görmemiştir. 

Görüldüğü üzere Peygamberimiz tüm ömrü boyunca işlerinde kendisine “Yahudi gibi, Hıristiyan gibi, Müşrik gibi…” dedirtmekten şiddetle uzak durarak onlardan farklı bir yaşam benimsemiş fakat Müslümanlara faydası olacak İslam’a aykırı olmayan her türlü ürünü kullanmanın da sakıncası olmadığını bizzat kendisi göstermiştir. Yani “Arabayı da gavur yapıyor madem öyle onu da kullanma o zaman” diyenler, İslam’ı ve Peygamberimizi anlayamamış mugalata yapan zihniyettir.

İmam-ı Rabbani Hz.leri de; Alışveriş için gittiği bir Budist şehrinde Budist bayramı eğlencelerine denk gelen ve gösterileri izleyip alkışlayan bir Müslüman’ın, bu katılımı nedeniyle yıllar sonra son nefesini verirken imani açıdan çok sıkıntı çektiğine şahit olmuş ve bu tür işlerden uzak durmak gerektiğini vurgulamıştır.

Sonuç olarak yılbaşı kutlamaları bu gün referans ve kutlama şekli olarak İslam dışı unsurlarla doludur. Bu kutlamaların özünde Hıristiyanlık dininin ibadet ve inancının yansıması da olması nedeniyle katılımcıları için “küfür” tehlikesi de taşımaktadır. Bu nedenle yılın 364 günü çerez ve hindi yiyen birisi bile olsa, o akşam çerez ve hindi almamalı, ola ki yılbaşı programlarına denk gelir de hoşlanır diye televizyon dahi açmamalı, yani hiçbir şekilde yılbaşı kutlamasına benzeyen bir eylemde bulunmamalıdır. Bununla beraber o geceye özel ekstra ibadette yapmadan normal bir halde geceyi tamamlamalıdır. 

Ayrıca bazı Müslümanların yılbaşına alternatif olarak uydurduğu, Muharrem ayı gecesi Hicri Yılbaşı kutlaması diye bir adet de İslam geleneğinde yoktur. 

 

***

Bir Ayet: “Kim İslâm’dan başka bir din arama çabası içine girerse, bilsin ki bu kendisinden asla kabul edilmeyecek ve o âhirette ziyan edenlerden olacaktır.” (Al-i İmran Suresi-85)

Bir hadis: “Bizden başkasına benzemeye çalışanlar bizden değildir. Yahudi ve Hıristiyanlara benzemeyin! ” (Tirmizî, İsti’zân, 7/2695)

Şehabeddin Mahir TUNA
İlahiyatçı Yazar
sehabeddinmahir@gmail.com

YORUM YAP
Adınızı yazınız
Yorumunuzu yazınız!

Etiketlere göre arama:

Aramaktan Vazgeç