- HAVA DURUMU:
-
Parçalı Bulutlu
KARGO REZALETİ!
Sakarya Haber köşe yazarı Şehabeddin Mahir Tuna, kargo rezaleti konusunu kaleme aldı.
“Sadece içinizden zulmedenlere dokunmakla kalmayacak olan fitneden sakının ve bilin ki Allah’ın cezası şiddetlidir.” (Enfal Suresi – 25)
Bu Ayeti Celileden de anlaşıldığı gibi bir topluluk Allahın cezasına müstehak olduğu zaman ayırt edilmeksizin o topluluk içerisinde herkes az ya da çok cezalandırılır. Yani toplum içerisinde sadece ceza kötülere gelmez! Bunlar iyiymiş, bunlar kötüymüş, bunlar dürüstmüş, bunlar sahtekarmış, bunlar dinine bağlıymış bunlar değilmiş, bunlar küçükmüş, bunlar büyükmüş… Hiç kimse ayırt edilmez ceza geldiğinde… Herkese isabet eder.
Bu cezalardan biri de toplumda neredeyse hiçbir alanda güven ve huzurun kalmamasıdır. Öyle ki neredeyse her işiniz artık güvensizliğe, aksaklığa ve çözümsüzlüğe sürüklenir. Ne paranız, ne çevreniz ne de güvendiğiniz diğer unsurların hiç biri çözüm getiremez olur.
Özellikle pandemi sonrası e-ticaret faaliyetlerinin hızla artmasıyla ülkemizde her geçen gün daha da yoğunlaşan, fakat yoğunlaştıkça neredeyse tüm vatandaşları mağdur eden sorunlardan biri de kargo faaliyetleridir.
Gün geçmiyor ki birimizin kargosu kaybolmasın, gecikmesin, kırılmasın, hasar almasın… Bazılarımızın alabilmek için para biriktirip zorla aldığı, bazılarımızın çok acil ihtiyacı olduğu, bazılarımızın hayali, bazılarımızın sevinci, bazılarımızın geleceği olan birçok eşya, araç, gereç veya doküman “kargo” adı altında çalışan insanların özveri, dikkat ve insiyatifine kalmış durumda… Onlar kargoyu düzgün alır, düzgün taşır, düzgün muhafaza edip özveriyle teslim ederlerse kargomuz geliyor, yapmazlarsa gelmiyor, kırılıyor, hasar alıyor hatta kayboluyor!
Birçok kargo firmasında nice değerli eşyalar yerlerde sürünüyor, tekmelerle itiliyor, atmalarla yükleniyor… Yazık… Sonra uğraş dur! Bir de kullanılmış eşya ise öyle bizde yaygın sigorta kültürü ve sigorta yapacak ekstra para olmadığı için asla bedel iadesi veya tazminatta alamazsın. Kartınızda 1 krş eksik olsa ürün satmayan koskoca firmalar ve alışveriş sistemi kargo kaybolsa ya da hasarlı olsa sizi öyle bir süründürüyor ki… Yok kargo raporu tutacaksın, yok ispatlayacaksın, yok prosedür gereği şu kadar bekleyeceksin!
Ha unutmadan kargolarda bir sorun olduğu zaman gel muhatap bul bulabilirsen… Çoğunun telefonları cevap vermiyor. Müşteri hizmetleri diye sitelerinde yazılı numaralar ise saatlerce size müzik dinletip bekletiyor ve sonuçsuz kapatmak zorunda kalınıyor.
Düzen o kadar bozuk ki ne devleti ne özeli hepsi birbirinden kötü. Ülkemizde birçok insanın şikayetlerini dile getirip çözüm beklediği şikayet sitelerindeki şikayet ve çözüm sayılarına bakıldığında durumun her geçen gün ne kadarda kötüye gittiği çok daha açık görünüyor. Örneğin bir kargo firmasına 40 bin şikayet bildirimine karşı sadece 2000 tanesine çözümlenebilmiş. Kimi kime şikayet edecekseniz edin… Umurlarında değil…
DERT DÜNYA OLUNCA DÜNYA KADAR DERDİN OLUR!
Allah’ın dinini dert edinenlerin dertlerini Allah satın alır! Allah’ın dinini dert edinmeyenleri ise Allah dertleriyle baş başa bırakır! İşte öyle azizim! Biz Allah’ın dinini dert edinemedik bu hayatta. Hayatta bizi her gün daha fazla dertle baş başa bırakıyor!
Görünen köy kılavuz istemez! Bu toplum Gazze’deki gibi kafasına bomba yağmadığı için belki kendini şanslı ya da güçlü görüyor ama milyonlar verip aldığı evine çelik kapılar taksada kendini güvende görmüyor artık! Milyonlar verip aldığı arabayı kapısına güvenle park edemiyor! Geçen gün haberlerde izlemişsinizdir güpe gündüz okula servisle gidecek çocukları kaçırmaya kalkıyorlar! Hırsız, arsız, katil, gaspçı ön kapıdan giriyor hapse arka kapıdan çıkıyor! Onca para verip aldığın bir ürün üzerinden kargo firmaları senle top oynar gibi oynuyor!
Bu durumu muhalifler siyasi iktidara mal etse de işin aslı yukarıdaki ayette saklı! Sen hem kendine Müslüman diyeceksin hem de İslam’ı ve Müslümanları beğenmeyip kendi arzularına göre gayrı İslami bir yaşantıyı benimseyeceksin öylemi! Hem kendine Müslüman diyeceksin hem de “isteyen istediğini yapsın, istediği gibi özgürce yaşasın”, “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” diyeceksin öyle mi!
Dokunurlar azizim, ayırt etmeden sana da dokunurlar, sen yılanlarla ve yalanlarla dolu bir hayatı benimsersen er ya da geç sana da dokunurlar…
Bir Sonraki Yazımızda Görüşebilmek Ümidiyle…
Şehabeddin Mahir TUNA
İlahiyatçı Yazar
sehabeddinmahir@gmail.com