CAMİ ŞADIRVANLARI VE OKULLARIN BASKET POTALARI

Sakarya Haber köşe yazarı Şehabeddin Mahir Tuna, cami şadırvanları ve okulların basket potaları konusunu kaleme aldı.

Uzun süre kuraklık çeken bir köyde köylü yağmur duasına çıkmaya karar verir. Önde imam arkada cemaat mezraya dua etmek için yola koyulur. Köyün çıkışında köyün meczubu kalabalığı görünce nereye gittiklerini sorar. Köylü “Yağmur duasına” diye cevap verir. Meczub güler ve alaycı bir ifadeyle “Boşuna gitmeyin sizin duanız kabul olmaz” der. Köylü “Sen nereden biliyorsun duamızın kabul olmayacağını ey Meczub!” diye sorunca Meczub: Çünkü siz samimi değilsiniz ve yağmurun yağacağına inanmıyorsunuz. Eğer duanızla yağmur yağacaksa sizlerde ıslanacaksınız ve yağmurun yağacağına inansaydınız yanınıza şemsiye alırdınız. Oysa hiç birinizde şemsiye yok!” diye cevap verir.

Ülkemizde 90.000 civarı cami ve bir o kadarda ilk ve ortaokul var. Özellikle merkezi mahallelerdeki cami ve okulların çoğu yeni yapılmış binalar. Ayrıca yapımı devam eden birçok cami ve okulda da bulunmakta. Bu camiler parası yardım/bağış adı altında halktan toplanarak cami dernekleri tarafından yaptırılırken okulların birçoğu ise devlet tarafından yaptırılıyor. Üzücüdür ki yapılan bu camilerin birçoğu kullanım olarak dini hizmetlere yönelik yapılmamaktadır. Detaylarına nasipse başka yazımızda yer vermeye çalışacağım. Bu günkü yazımızın bu bölümünde ise cami şadırvanları (abdestlikler) ve okuldaki basket potaları ile ilgili birkaç hususa dikkat çekmeye çalışacağım.

Cami Şadırvanlarını Yapanlar Şadırvandan  Hiç Abdest Almazlar mı?

Çok merak ediyorum birçok cami şadırvanını yapan ustalar hayatında hiç abdest almadılar mı? Bunları yaptıran dernek yöneticileri ve camilere beraat veren müftülükler şadırvanlar abdest almaya uygun mu diye hiç kontrol etmezler mi? Birçoğunda abdest alırken elini kolunu ayağını yüzünü çarpmamak ve içine düşmemek için zor duruluyor. Birçoğunda oturaklarla çeşme arası çok açık. Bazılarında ya çeşme çok alçak ya da çok yüksek. Ama en önemlisi de özellikle her yaz camiye yaz kurslarına gelen ve namaza alıştırmak için çaba sarf edilen çocukların abdest almasına hiç uygun değil. Hiç düşünmezler mi kısa boylular ve çocuklar bu şadırvandan nasıl abdest alacak? 

Oysa bir şadırvanın halkın her kesimine hitap etmesi gereklidir. Söz gelimi 20 çeşmelik bir şadırvanın 2-3 tanesini çocuklara ve kısa boylulara hitap edecek şekilde alçak ve çeşmeye yakın olarak, 2-3 tanesi ise kilolu ve uzun boylulara göre daha geniş ve çeşmeye uzak olarak, bazıları diğerlerine nazaran alçak bazıları ise yüksek olarak kalanlar ise normal standartta yapılsa ve hepsinin ayak kısmına ayaklık koyulsa bütün halka uygun bir şadırvan yapılmış olmaz mı? Bunu yapmak çok mu zor? Çocuk ya da büyük o şadırvanda kendisinin ciddiye alındığını ve düşünüldüğünü gördüğünde kendisini abdest alırken bile özel ve güzel hissetmez mi? Müftülükler veya dernekler isteseler bir talimatla bu şadırvanların 1-2 çeşmesini bu şekilde hemen düzenletebilirler. Tabi böyle bir dertleri varsa…

Okullardaki basket Potalarını Kim Yapıyor Kime Yapıyor?

İkinci bir hususta ilk ve ortaokul bahçelerine yapılan basketbol potaları. Allah aşkına bu potaları kim kime yapıyor. İlk ve ortaokul öğrencisinin boyu kaç cm ki 3 m pota yapıyorsunuz? İlkokuldaki birçok öğrenci zaten basket topunu ağırlığından dolayı kaldıramazken 3m lik potaya nasıl atacak? Bu basket potaları çocuklar basket oynasın diye mi yoksa “görüntü” olsun diye mi yapılıyor. Bu arada ben daha ilk ve ortaokul bahçesinde basketbol oynayan o okulun pek öğrencisini de görmedim. Bu potalarda nadir de olsa ya okul kapalıyken birkaç basket sever genç basket oynar. Ya mahalle serserilerinin gövde gösterisi ve buluşma yeri olarak kullanılır. Ya da futbol maçlarında kalenin bir direği olarak kullanılır. Oysa bu potalar öğrencilerin seviyesine uygun yükseklikte yapılsa ve okul tarafından çocuk basket toplarından temin edilerek hiç olmazsa beden eğitimi derslerinde çocukların bu potalarda oynaması sağlansa güzel ve maksada uygun olmaz mı? Popüler kültürün başlıca unsuru olan futbol sektörüne darbe vurmaktan mı korkuluyor?

Okullardaki futbol ve basketboldan söz etmişken bir faciadan bahsedeyim. Son yıllarda birçok okulun arsalarına halı saha ve basket sahası yapılıyor. Masraflarını ise adına sportoto denilen yasal iddia yani kumar işletmesi karşılıyor. Karşılığında okuldaki bu sahaların etrafına kocaman “iddia”, “sportoto” reklam tabelası asılıyor. Yani çocuklar kumara iddiaya özendiriliyor. Ne kadar üzücüdür ki bu gün iddia salonlarında birçok orta ve lise öğrencisine rastlamak mümkün. Yazık…

Delinin biri tımarhaneden kaçar, bir araba çalar ve yola ters girerek ters yönde ilerlerken radyoyu açar. O sırada radyodan “Tüm yolcularımızın dikkatine! Tımarhaneden kaçan bir deli ters yolda gitmektedir. Şoförlerimizin tehlikeye karşı dikkatli olması için önemle duyurulur” diye bir anons duyar ve şöyle der: “Ne bir tanesi bir sürü bir sürü…”

Bir ayet: “Allah (c.c), hanginizin en güzel işleri yapacağını görmek için ölümü ve hayatı yarattı.” Mülk Suresi-2

Şehabeddin Mahir TUNA
İlahiyatçı Yazar
sehabeddinmahir@gmail.com