- HAVA DURUMU:
-
Parçalı Bulutlu
GUSÜL (BOY) ABDESTİNİ EN GÜZEL ŞEKİLDE ALMAK !
Sakarya Haber köşe yazarı İlahiyatçı Şehabeddin Mahir tuna, Gusül (boy) abdestini en güzel şekilde almak konusunu kaleme aldı.
Sözlükte “yıkamak, temizlemek” ve “yıkanma” anlamına gelen gusül (gusl) kelimesi terim olarak cünüplük, hayız ve nifas gibi hükmî kirlilikten temizlenme niyetiyle bütün vücudu su ile yıkamayı ifade eder. Türkçe'de “boy abdesti” ve bazı bölgelerde halk arasında “büyük abdest” olarak bilinir.
Her hangi bir konuda peygamberimiz (sav)’in o işi nasıl yaptığına dair bir bilgi varsa, müslüman’a düşen o işi peygamberimizin nasıl yaptığını öğrenip O’nun yaptığı gibi yapmaktır. Özellikle akıl-baliğ olan bir müslüman için gusül abdestli olmanın önceliği ve önemi, ayrıca guslün namaz ve diğer birçok ibadetin Allah katında makbul ve faziletli olmasının da başlıca şartı olduğu düşünüldüğünde her müslüman’ın gusül abdestini peygamberimizin aldığı gibi en güzel şekilde ve doğru olarak alması gerekir.
Guslü gerektirmeyen normal yıkanmalarda (duş almalarda) bile gusül ile yıkanmak, kişinin birçok fazilet ve sevaba erişmesine, işlerinin daha hayır ve bereketli olmasına ayrıca maddi ve manevi birçok tehlikeden korunmasına vesiledir.
EN GÜZEL ŞEKİLDE GUSÜL abdestİ TARİFİ
Yıkanıp gusül abdesti alırken anadan doğma diye tabir edilen şekilde tamamen çıplak olunmamalıdır. yıkanma esnasında bir peştamal yardımıyla avret mahali örtülmeli veya iç çamaşırları son ana kadar çıkarılmamalıdır. Her hangi bir nedenden dolayı zorunlu olarak çıplak yıkanmak zorunda kalınırsa oturarak veya çömelerek yıkanılır ve çıplak halde kıbleye dönmemeye dikkat edilir.
Gusle (yıkanmaya) başlarken önce niyet edilir. Hanefi mezhebinde niyet sünnet, Şafiî ve Malikî mezheplerinde ise Farzdır. Niyet kalbin ne yaptığını bilmesidir. Dolayısıyla bir insanın gusül amacıyla yıkanmaya yönelmesi niyet olarak yeter. Dilin bunu destekleyerek “Ya Rabbi! Niyet ettim Senin Rızan İçin gusül abdesti Almaya, yıkanmaya, temizlenmeye” şeklinde niyet etmesi şart olmayıp, bu niyet bazı alimlerce sünnet bazılarınca Müstehap görülmüştür. Unutulur veya niyet etmeksizin de yıkanılırsa Hanefî mezhebinde gusül geçerlidir.
Gusle başlarken Eüzü-Besmele Çekmekte sünnettir. Fakat Şafiî mezhebinde Besmele kur’an-ı Kerim’den bir ayet sayıldığı için Şafiîler Besmele çekmez.
Yıkanmaya başlarken önce vücutta görünen ve bilinen pislikleri yıkayarak temizlemek, sonra temiz olsa bile avret mahalini güzelce yıkamak sünnettir.
Avret mahali yıkandıktan sonra yıkanmaya başlamadan; Küçük abdest veya namaz abdesti de denilen normal abdesti almak sünnettir. Bu abdestin yıkanmanın sonunda alınması yanlıştır. sünnet olan normal abdesti yıkanmanın başında almaktır. Özellikle bu tür sünnetler imkan dahilinde yapılabilen işlerdir. Dolayısıyla gusül alan kişinin vakti müsait ve yeterince suyu varsa guslün başında normal abdest alınır. Unutarak veya başka bir nedenden dolayı gusül abdestinde normal abdest alınmamış olsa da gusül geçerlidir. Zira gusül abdesti alan aynı zamanda normal abdestli de sayılır.
Avret mahali yıkanıp normal abdest aldıktan sonra önce ağza dolu dolu su verilerek ağzın bir kez güzelce yıkanması guslün Farzdır. Bu işlemin 2. ve 3. kez tekrarı ise sünnettir.
Sonrasında ise burna dolu dolu su verilerek burnun bir kez güzelce yıkanması yine guslün Farzdır. Bu işlemin 2. ve 3. kez tekrarı da sünnettir.
Ağız ve burun yıkandıktan sonra kafadan (baştan) başlanarak önce sağ omuz ve aşağısı, sonra sol omuz ve aşağısı, sonra da tüm vücut kuru yer kalmayacak şekilde güzelce ovalanarak yıkanır. Ayaklar ise en son parmak aralarıyla beraber yıkanarak gusül tamamlanır. Bu şekilde tüm vücudun kuru yer kalmayacak şekilde yıkanması Farz dır.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN ÖNEMLİ BAZI HUSUSLAR!
Gusülden önce şampuan veya sabun yardımıyla önce temizlenip sonra yeniden gusül abdesti alınması zaman ve su israfıdır. Gusle başlandıktan sonra kafa ve vücut yıkanırken aynı anda şampuanlanma ve sabunlanma işlemi de yapılarak güzelce temizlenilir. Ayrıca bazılarının yaptığı gibi önce şampuan ve sabunla yıkanıp sonra çıkmadan normal abdest alarak guslün tamamlanması da usulen yanlıştır.
Duş ve abdest alınan yere idrar yapmak maddi, manevi ve psikolojik birçok rahatsızlığa neden olacağı için çok sakıncalıdır. Bundan şiddetle kaçınmak gerekir.
Gusül esnasında, göbek deliği ovularak, varsa küpeler ve yüzükler hareket ettirilerek, kaş, bıyık ve sakal ise sıvazlanarak altına su geçmesi sağlanmalıdır. Uzun saçların ise sadece diplerinin güzelce yıkanması farz olup kalan kısmın da birlikte yıkanması daha faziletlidir.
Gusül alırken su değmesi sakıncalı olan yaralar ve bu yaraların üstünde olan bandaj ve sargılar yıkanmaz sadece mesh edilir. Bu yaralara hafiften su değmesinde mahsur yoksa yara kısmı su geçirmez bir sargı ile güzelce sarılır ve guslün sonunda en son sargı çıkarılıp yaralı kısma su temas ettirilip gusül tamamlanır.
Yıkanma sonra (bant, kurumuş boya vb. bir nedenden dolayı) vücudun her hangi bir yerine su temas edilmediği anlaşılırsa baştan yıkanmak gerekmez. Sadece su temas edilmeyen yer yıkanır ve gusül geçerli olur.
Yıkanma esnasında (vücuttan kan veya irin çıkması, yellenme gibi) normal abdesti bozan bir olay meydana gelirse bu guslü bozmadığı için baştan gusül almaya gerek yoktur. Bu olay sadece guslün içindeki normal abdesti bozar ve bu nedenle sonradan tekrar sadece normal abdest alınır.
Yıkanma esnasında hiçbir DUA OKUNMAZ, salavat, kelime-i tevhid ve şehadet getirilmez. Mecbur kalmadıkça da konuşulmaz.
Banyodan çıkıldıktan sonra Kelime-i Şehadet getirilip 3 kere Kadir Suresi’ni okumak ve imkân varsa (kerahat vakti değilse) 2 rekat şükür namazı kılmak çok faziletlidir.
Her müslüman’ın gusül (boy) abdestini bu şekilde güzelce alması, aile ve çocuklarına da bu şekilde abdest almasını öğretmesi gerekir. Bu nedenle özellikle anneler, 4-5 yaşlarından itibaren çocuklarını yıkarken, bu şekilde yıkanılması gerektiğini çocuklarına anlatarak yıkarlarsa; Hem bu dini vazifeyi ifa etmiş hem de çocuklarının bir ömür boyu en güzel şekilde gusül abdesti almalarını sağlamış olurlar.
Bir Ayet: “O (Allah), hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır.” (Mülk Suresi-2)
Bir Hadis (Dua) : "Allah’ım! Seni anmak, sana şükretmek, sana güzelce kulluk etmekte (En Güzel İbadetleri Yapmakta) bana yardım et." (Ebu Dâvûd-Salât 361)
Duanın Okunuşu : اللَّهُمَّ أَعِنِّي عَلَى ذِكْرِكَ، وَشُكْرِكَ، وَحُسْنِ عِبَادَتِكَ "Allahümme e innî ala zikrike ve şükrike ve husni ibadetike."
Şehabeddin Mahir TUNA
İlahiyatçı Yazar
sehabeddinmahir@gmail.com