- HAVA DURUMU:
-
Parçalı Bulutlu
Modern çağın kaçınılmaz gerçekliği; TEKNOLOJİ
Akyazı Haber Köşe Yazarı Dr. Özge ÖNER modern çağın kaçınılmaz gerçekliği; TEKNOLOJİ konusunu kaleme aldı.
Son yıllarda psikiyatrinin dikkatini çeken en önemli sorunlardan biri teknolojiye olan düşkünlüğün artmasıdır.
Peki, teknolojinin hayatımıza bu kadar girmesi, yeni sorunları da beraberinde getiriyor mu?..
Bakalım, bu teknoloji sevdası başımıza daha ne işler açacak?..
Doğru zamanda, doğru yerde ve doğru sürelerde kullanıldığında, elbette teknolojiden korkmamak gerekir. Ama eğer bağımlılık boyutuna geldiyse, işte o zaman bazı kritik önlemelerin alınma zamanı gelmiş demektir.
Teknoloji bağımlılığı artık psikiyatrik tanılama sistemleri içinde tıpkı alkol ve madde bağımlılığı gibi değerlendirilmektedir. Yani teknoloji bağımlılığı yatarak yada ayaktan tedavi seçenekleri bulunan bir hastalıktır. Dolayısıyla teknoloji bağımlılığını diğer tüm bağımlılıklar gibi düşünebiliriz. Aslında oluş mekanizması tıpkı alkol ve madde bağımlılığında olduğu gibidir. Bağımlılık beynin ödül merkezinin aşırı uyarılması; kazanmak, kaybetmek, ucu ucuna kaybetmek ya da ucu ucuna kazanmak dediğimiz döngüsel bir süreçtir. Bir noktadan sonra beyni fazlaca uyarıyor. Beynin fazla uyarılması tekrar yine beynin aynı dopamin seviyesine ulaşmak için çabalamasıyla sonuçlanıyor. Ortada bir madde olmasa bir bağımlılıkla ilgili şey bu ve beyindeki bağımlılık merkezi bozuluyor.
Esas sorun teknoloji kötüye kullanımının giderek büyüyen bir sorun olarak karşımızda duruyor olması.
Teknoloji bağımlılığı sosyal ilişkileri, iş ve eğitim hayatını olumsuz yönde etkilemektedir.
Bağımlı kişi sürekli dijital ekranda vakit geçiriyor, insanlarla iletişimi azalıyor yada bitiyor, dolayısıyla hayatı anlamlandırma parametreleri bile değişiyor. Bu iletişimsizlik ve teknoloji içinde kaybolma hali çevresindeki insanlar tarafından da hoş karşılanmıyor. Aileyle çatışmalar başlıyor, bu kişi bekarsa anne ve babası onu kurtarmaya çalışıyorlar. Başta ne yapacaklarını bilmiyorlar ve çatışma içine giriyorlar. Eğer evliyse çok şiddetli kavgalar çıkıyor ve boşanmaya kadar gidiyor yol. İş yerinde işine odaklanamıyor. Hatta artık fiziksel bir hale gelmeye başlıyor; ellerde titreme, kalp çarpıntısı, terleme. Netice; sürekli olarak kaygılı ve depresif olma hali!
Teknolojiyi kötüye kullanımdan dolayı okulunu bırakan kişiler var. Derslere odaklanamıyor, sınavlardan kalıyor. Başarısız bir öğrenci haline geliyor.
Sosyal hayatından da geride kalıyor. Hobilerini yapamaz hale geliyor. Bunu böyle bir kısır döngü olarak düşünebilirsiniz.
Gittikçe daha vahim bir hale gelen teknoloji kötüye kullanımı acilen önlem alınması gereken bir toplum ruh sağlığı sorunudur.
DR. ÖZGE ÖNER
SUBÜ Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi