2023’DE KIZ ÜNİVERSİTELERİ AÇILACAK MI?

Resmi Gazete’de yayımlanan 2022 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında geçen yıl olduğu gibi bu yıl da kadın üniversitesi kurma projesi yer alıyordu. Cumhurbaşkanımızın ilk defa 2019 Yılında 100 e yakın kadın üniversitesine sahip Japonya’ya yaptığı gezi sonrası gündeme getirilen projenin hayata geçirilmesi ile ilgili alt yapı çalışmaları devam ediyor. Bu sene yetişmeyen projenin 2023 yılında açılacak ilk kadın üniversitelerle birlikte hayata geçirilmesi bekleniyor. 

 

 

Günümüze yapılan bilimsel çalışmalar buluğ çağına girmiş kız ve erkeklerin aynı çatıda ve aynı sınıfta eğitim almalarının birçok olumsuz sonuç doğurduğunu ve başarıyı ciddi anlamda düşürdüğünü açıkça göstermektedir. Bu nedenle başta ABD olmak üzere Avrupa ve Avustralya’da tek cinsiyetli eğitime yönelim her geçen gün artmaktadır. Söz gelimi ABD’de 1995 yılında sadece 3 kız üniversitesi bulunurken bu gün bu sayı 100 ü aşmıştır. 

Avustralya Eğitim Araştırmaları Konseyi tarafından ülkelerinde yapılan bir çalışmada tek cinsiyetli eğitim veren okulların karma okullara göre %15 ile %22 arasında daha başarılı oldukları ve bununla beraber tek cinsiyetli okullarda okuyan öğrencilerin daha terbiyeli ve disiplinli oldukları, müfredata daha ilgi göstererek derslere severek girdikleri tespit edilmiştir. 

 

Tek cinsiyetli okulların karma okullara göre çok daha başarılı olması batı’da da her geçen gün tek cinsiyetli eğitime yönelimi arttırmıştır. Almanya 2001 yılında karma eğitim zorunluluğunu kaldırmış ve tek cinsiyetli sınıfların sayısını her geçen gün arttırmıştır. Çünkü yapılan araştırmalar sonucunda karma eğitim veren birçok okulda da öğrencilerin kişisel yeteneklerine bağlı olarak tek cinsiyetli sınıflarda eğitim görmesiyle eğitimde çok daha başarılı oldukları görülmüştür. Bu gün İngiltere’de sadece 3000 den fazla tek cinsiyetli (kız ve erkek okulu) lise bulunmaktadır. 

 

 

Batı’da ve ABD’de bulunan kız okullarının birçoğu doğrudan ve dolaylı olarak Kiliseler ve özel cemaat vakıflarının desteğiyle açılıyor ve yayılıyor. Çünkü ilahi referanslı tüm dinler özünde mahremiyet kavramı bulunduruyor. Bu nedenle dini müesseseler ve dindarlar buluğ çağına girmiş kız ve erkeklerin bir arada eğitim görmesinin sakıncalarına da vâkıf. dini ölçüleri “gericilik” olarak benimseyip “bilimsel” verileri dikkate alan kesimin, yapılan araştırmalarda tek cinsiyetli eğitim alan öğrencilerin karma eğitimdeki öğrencilerden çok daha başarılı olduğunu görmesi sonrası kilise ve dini referanslı özel vakıflar özellikle kız okullarının sayısını hızla arttırmaya başladı. Bu gün ABD senatosu ve kongresindeki kadınların %20 den fazlası kız okulu mezunlarından oluşuyor. 

 

 

Türkiye %90 dan fazla oranda kendisine Müslüman diyen halktan oluşan bir ülke. İslam dini ise mahremiyet kuralları gereği buluğ çağına girmiş kız ve erkeklerin zaruret harici aynı ortamda eğitim almasını uygun görmeyen bir din. Dikkat edelim bu konuda haramlık sadece kızlara mahsus değil erkekler için de aynı durum geçerlidir.

Yukarıda bir kısmını paylaştığımız bilimsel araştırmalar tek cinsiyetli okulların karma eğitim veren okullara göre çok daha başarılı olduklarını açıkça ispatlıyor. Ayrıca yine bu araştırmalar tek cinsiyetli okul öğrencilerinin ahlaki açıdan karma eğitim verilenlere kıyasla çok daha yüksek seviyede ahlaka sahip olduğunu gösteriyor. Yani soyundukça sanatçı denilen aklın “sapıklık” anlayışı ile bilimsel gerçekler tam zıtlık arz ediyor. 

 

Güvercinin biri kiliseye girip papazın vaftiz suyunu pisler. Papaz suyunun pisletildiğini görünce: “Ey güvercin Hıristiyan’san suyumuzu ne diye pisletiyorsun? Müslüman’san kilisede ne işin var?” diye söylenir…

Bu ülkede tek cinsiyetli okullara, sadece erkek ve kız okullarının açılmasına, sadece erkek ve kız sınıflarının ve kız üniversitelerinin açılmasına karşı olanlara ve istemeyenlere sormak lazım sizin derdiniz ne? Müslüman’ım diyorsunuz ama dininiz karma eğitimi tasvip etmediği halde siz gayrı İslami bir eğitim sistemini savunuyorsunuz. Bilimselciyiz ilericiyiz diyorsunuz ama bilimsel araştırmalar tek cinsiyetli eğitim çok daha başarılı dediği halde karşı çıkıyorsunuz. Demokratiğiz diyorsunuz ama halkın bir kesiminin talep ettiği ve isteyenin eğitim alırken istediği okulu seçme hakkı kapsamında farklı bir seçenekten ibaret olan bir konuda saygı duyarak destekleyeceğinize anti demokratik yaklaşım sergiliyorsunuz. 

 

Ve ey özel okul sahipleri! Neden kız okullarının sayısını arttırmıyorsunuz? Neden okullarınızda hiç olmazsa 1 tane kız sınıfı açmıyorsunuz? 

 

 

Yazımızın sonunda özellikle okul çağında kız çocukları olan tüm ailelere çağrıda bulunmak istiyorum. İlk fırsatta CİMER’den bulunduğunuz bölgedeki okullarda erkek ve kız sınıfı seçeneği ve kız üniversitesi açılması yönünde talepte bulunun. Sosyal medyada hiç olmazsa bu yönde bir mesaj paylaşın. Paylaşılan bu tür mesajları yayın. Bunu öncelikle çocuklarınızın Allah’a isyan içerisinde olan bir ortamda eğitim almaması için dininizin gereği olarak yapın. Bunu çocuklarınızın mevcut eğitim sisteminde çok daha başarı bir öğrenci olabilmesi için yapın. Bunu her geçen gün daha da bozulan ahlaki ortamda çocuklarınızın daha iyi korunabilmeleri için yapın. Bunu dillerinden demokrasi ve insan hakları söylemi düşmeyen siyasilerin samimiyetlerini görmek için yapın. Bunu bu ülkede gerçekten demokrasi ve insan haklarından söz edebilme adına yapın. İsteyen erkek okulunda veya erkek sınıfında okusun. İsteyen kız okulunda veya kız sınıfında okusun. İsteyen ise karma okulda karma sınıfta okusun. Kime ne zararı var?

 

 

Karınca İbrahim (a.s.)’ın ateşini söndürmek için su taşırken kendisine gülerek ne yaptığını sorarlar. Karınca ateşi söndürmek için su taşıdığını söyleyince “senin suyunla o koca ateş söner mi?” derler. Karınca “Ateşin sönüp sönmeyeceği Allah’ın takdiridir. Ben bana düşeni yapıyorum. Hiç olmazsa tarafım belli olur” der. 

 

Bu ülkede kendisi ve evlatları için, inancının gereğine uygun üniversite okuma imkânı olmadığı için okuyamayan, açıktan sınırlı sayıdaki okulu tercih etmek zorunda kalan veya mecburen karma eğitim tercih etmek zorunda kalan tüm kardeşlerimizin sesi olabilmek dileğiyle… Hiç olmazsa tarafımız belli olsun…

 

Şehabeddin Mahir TUNA

İlahiyatçı Yazar

sehabeddinmahir@gmail.com