Yusuf Alemdar -  son sözü birlikte söyleyelim
29 Mart 2024|Cuma,10:50:03
 
  • HAVA DURUMU:
  • Parçalı Bulutlu
PİYASALAR Güncelleme : 29.03.2024
DOLAR
32,3672 0,15
EURO
34,9571 0,31
ALTIN
2.325,60 0,22
BİTCOİN
$69.999 0,49
HAFTANIN POPÜLER YAZARI
Ş. Mahir Tuna
Ş. Mahir TunaDÖKÜLEN SAÇLARIYLA GÖMÜLMEK İSTEYEN KADIN!5 dakika da okunur
26 Şubat 2018 - 09:26
26 Şubat 2018 - 09:264 dakika da okunur 0 yorum Koleksiyona EkleŞİKAYET BİLDİR
Toprak Turizm
  • PAYLAŞ
4 dakika da okunur
0 yorum

Akyazı MBDD'den istismar cezalarına ilişkin açıklama

Akyazı Milli Birlik ve Düşünce Derneği, çocuklara yönelik cinsel istismar olaylarının ardından cezalarda yapılacak değişiklikle ilgili açıklama yaptı.

Akyazı MBDD'den istismar cezalarına ilişkin açıklama
Toprak Turizm


Akyazı MBDD Başkanı İbrahim Keleş,  son gerçekleştirilen bakanlar kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamanın ardından cinsel istismar suçuna uygulanacak ceza konusundaki tartışmaların gündeme geldiğini ifade etti.

Toplumun son derece hassas olduğu konunun doğal olarak mümkün olan her imkânda tartışılır hale geldiğini kaydeden Keleş; "Özellikle çocuklara karşı işlenen cinsel istismar suçlarına toplumdan yükselen itiraz ve hassasiyet bu düzenlemeyi kaçınılmaz kılmıştır" dedi. 


"Adalet dediğimiz kavramın tek işlevi vicdanları rahatlatmaktır. Adalet hem suçlunun, hem mağdur ve yakınlarının hem de toplumun vicdanını rahatlatmalıdır. Bunun dışında toplumun ne adalet kavramından ne de adaleti inşa etmek ile görevli kurumlardan başka bir beklentisi yoktur" diyen Keleş, açıklamasını şöyle sürdürdü; "

Anne ve babasının gözünden sakındığı evlatlarına, küçücük ve günahsız bir çocuğa karşı cinsel istismar suçu işleyen ya da bu çocuğun canına kıyan bir cani hakkında toplumun vicdanını rahatlatacak ceza bellidir.
 Haber kaynaklarında, ağır hapis cezaları, kimyasal hadım ve değişik cezalar konuşuluyor. Bunlar kimin fikri? Bizim elimizi kolumuzu bağlayan nedir? Kızının ya da oğlunun cenazesini kucağına almış bir babanın ya da annenin göğsündeki yanığını hangi cezanın söndüreceği zaten belli değil mi? Toplumun vicdanını rahatlatacak cezayı tahmin etmek bu kadar güç mü?
 
Bizler, böyle insanlık dışı bir suça işlemiş bir caniyi kimyasal yöntemler ile hadım ederek sapkınlığının odak noktasını mı değiştireceğiz? Bu caniyi hapse kapatıp, vicdanımızı rahatlatacak infaz için mahkûmlara mı umut bağlayacağız? “Yaşasın ceza evi intiharları” mı diyeceğiz?
 
Biz kimden korkuyoruz? Allah’ın helal kıldığı, hatta farz kıldığı kısas hakkını kim aldı maktul yakınlarının elinden? Maktul ister çocuk olsun, ister yetişkin haksız yere cana kıymanın cezası bellidir. Günahsız sabilere karşı canavarca hisler besleyen beyinler hakkında ise bir tedavi umudumuz yoktur.
 
Adil olun. Haklıya hakkını verin. Kısas maktul yakınlarının hakkıdır. Kendileri bu haktan vazgeçer, affeder ya da tazminat kabul ederlerse bu başka... Hak sahibine hakkını teslim edin. Yeni cezalar icat ederek ne toplumun, ne maktul yakınlarının ne de katilin vicdanını rahatlatamazsınız.
 
Avrupa Birliği uyum süreçleri, insan hakları mahkemeleri ya da idam konusunda olumsuz tavır sergileyen tüm uluslararası kuruluşları karşımıza almaya değecek bir davadan bahsediyoruz. Bu hak için her şeye değer. Haksız yere kıyılan cana karşı, maktul yakınlarına verilecek kısas hakkı dışında tüm uygulamalar bizi kandırmak, kendinizi kandırmak ve vicdana ninni söylemek olacaktır.
 
İnsan hayatı kıymetlidir. Hem de o kadar kıymetlidir ki ancak bir başka insanın hayatı ile ölçülebilir. Biz ölümler, istismarlar ve caniliklere karşı hayatı seçiyoruz. Katillerin hukukuna değil, hayata inanıyoruz. “Kısasta sizin için hayat vardır” ayetine iman ediyoruz."

Etiketler :

Etiketlere göre arama:

Aramaktan Vazgeç