19 Nisan 2024|Cuma,20:19:24
 
  • HAVA DURUMU:
  • Parçalı Bulutlu
PİYASALAR Güncelleme : 19.04.2024
DOLAR
32,5816 0,33
EURO
34,8148 0,24
ALTIN
2.514,96 1,23
BİTCOİN
$64.210 1,11
HAFTANIN POPÜLER YAZARI
Av. Begüm Gencer Aytaç
Av. Begüm Gencer Aytaç5 SORUDA ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ (İZALE-İ ŞÜYU) UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK3 dakika da okunur
07 Ocak 2023 - 12:19
07 Ocak 2023 - 12:198 dakika da okunur 0 yorum Koleksiyona EkleŞİKAYET BİLDİR
Yön Bul Akademi
  • PAYLAŞ
8 dakika da okunur
0 yorum

POSTMODERN HAREKETLER BUNLAR - 1

Sakarya Haber köşe yazarı Şehabeddin Mahir Tuna, postmodern hareketler bunlar-1 konusunu kaleme aldı.

POSTMODERN HAREKETLER BUNLAR - 1
Yön Bul Akademi


* * *
- Bıyıklı First Lady -

Bu gün sosyal, siyasal, sanatsal, ekonomik ve dini alan başta olmak üzere yaşadığımız hayatın her karesinde çoğumuzun haberi olmadan dâhil olduğu ve etkilendiği, yeni bir anlayıştır Postmodernizm… Özellikle seksenler sonrası yayılan ve en basit ifadeyle; Hiçbir alanda sınır tanımayan, tüm mutlakları yok eden, sürekli “farklılık” ve “çeşitlilik” isteyen bir anlayış… Hani “zevkler ve renkler tartışılmaz” sloganı var ya… İşte o slogan da postmodernizmin başlıca sloganlarından biri.

Yirmi otuz sene önce çubuk kraker dendiğinde bakkalda bir çeşit çubuk kraker vardı. Sonra susamlısı, sonra peynirlisi, sonra baharatlısı, sonra acılısı çıktı ve hala da çeşitleniyor. Sucuk, peynir, süt, yumurta, fırınlardaki ekmekler vs vs.  Şöyle bir düşünelim; bunların düne kadar kaç çeşidi vardı, şimdi kaç çeşidi var? Ve her geçen gün yeni bir tür ya da çeşit çıkmıyor mu?

 Bu durum her sektörde aynı… Yirmi - otuz sene önce herhangi bir sektörün ürünleri için 30-50 m2 bir dükkan yeterliyken bu gün 500 m2 bir dükkan yetmiyor… Konu daha çok ekonomiyi ilgilendiren bir durum gibi görünse de aslında hiç de öyle değil. Çünkü postmdernizm dediğiniz şeyin hiçbir alanda sınırı yok! Aklınıza gelen ve gelmeyen her şeyin sınırını kaldırıyor ve sürekli daha çok çeşit istiyor… 

HAYATA DAİR BAZI YANSIMALARI 

Bu gün misafir geldiğinde evlerde tek bir tabak içerisinde bütün yemeklerin bir arada ikram edilmesi tipik bir postmodernizm yansımasıdır. O tabaklarda birçok çeşit var ve hepsi bir arada… İşte postmodernizmin istediği de bu. Girmediği ev neredeyse yok! E ne var bunda demeyin! Bir tabakta birçok çeşidin olmasının üç önemli mesajı var. Birincisi isteyen istediğini alsın, istemediğini almasın, ikincisi birisi hem ondan hem de bundan hangisinden ne kadar isterse alabilsin, üçüncüsü ise tüm çeşitler aynı anda bir yerde bulunabilsin ve kimse itiraz etmesin! Artık birçok evde oğlum onu yemez, kızım bunu yemez diyerek neredeyse herkes için ayrı yemek menüsü hazırlanmıyor mu?

BIYIKLI FİRST LADY 

Keşke olay sadece bundan ibaret ve bunlarla sınırlı olsa… Sosyal hayatımıza en büyük etkilerinden biri… Düne kadar bir erkekle bir kadın evlenirdi, ya bu gün? İsterseniz her Nato toplantısı sonrası First Lady’lerin çektirdiği hatıra fotoğraflarına (google’dan) bir bakın… Bakın ama o bıyıklı adamın ne işi var kadınların arasında demeyin! O bıyıklı adam Lüksemburg Başkanı Bay Xavier Bettel'in eşi Bıyıklı Bay(an) Gauthier Destenay… Yani iki erkek resmiyette evli ve dünyanın en büyük ittifak paktında devlet başkanı ve eşi olarak gayet rahat ve meşru halde yer alıp poz veriyor.

Postmodernizm bütün sınırları ve mutlakları yok ediyor dedik ya… İşte sosyal anlamda bir erkekle bir kadın evlenebilir diye bir sınırlama artık yok! Bu gün dünyanın birçok ülkesinde erkekle erkek, kadınla da kadın birliktelik yaşayabiliyor ve evlenebiliyor. Daha dün Katar’daki dünya kupasında kol bantlarını, forma kenarlarını, yan bayrakları ve daha birçok yere “LGBT” logosu koymak için uğraştılar ama son anda Katar’ın karşı çıkmasıyla başaramadılar. Emin olun sonraki turnuvalarda yine isteyecekler ve sonunda yapacaklar…
  
ALIŞTIRMA VE MEŞRULAŞTIRMA DÖNEMİ

Şeytanın ve şeytanlaşmış insanların kişileri ve toplumları ahlaken bozma ve çökertme evreleri planlı ve sistematik bir süreçte gerçekleşir. Önce insanları günaha alıştırır. Günah işleyen insanları çoğaltır ve günaha karşı gelip tepki gösterenleri azaltır. “Demokrasi ve özgürlük” yasalarıyla günahı ve günah işlemeyi koruma altına alır. Sonuçta tüm günahlar ve sevaplar “isteyen yapar, isteyen yapmaz” sloganıyla masum ve makul bir zemine taşınır ve toplumlar tarafından bu durum kabullendirilir.
 
Hz. Allah’ın insanlara helal kıldığı erkek ve kadın evliliğini beğenmeyip farklı sapkın yollara yönelen “Lût” kavmi için kur’an-ı Kerim’de lanetle helak olduklarından bahsedilmiş ve yeryüzüne gelmiş tüm dinlerde bu tür sapkınlıklar yasaklamıştır. 

 Ülkemizde ise yıllar önce sanatsal bir zeminde birkaç şarkıcıyla başlayan İslam dışı sapkın tercihlere toplumun alıştırılma dönemi, özel Tv kanallarının çoğalmasıyla; Magazin ve yarışma programları, film, dizi ve seçilmiş proje figüranlarıyla git gide hızlandı. Bu halk, “Tarabya’da uşaklar, Etiler’de yumuşaklar” sloganlarının arkasındaki alıştırılma sürecini fark etmedi ve her geçen gün sapkın “eşcinsel” tiplere tepki yerine sempati gösterdi. Sonraki dönemde reyting rekorları kıran yarışma programlarına jüri ya da yarışmacı olarak “eşcinsel” karakterler dâhil edilerek insanların Allah’ın haram kıldığı bu sapkınlığa iyice alışması sağlandı ve bu süreç hızla devam ediyor. 

Bu arada unutmadan sistem öyle bir işliyor ki, bir yandan da sözde İslam’ı yaşayan ve savunan grup, tarikat ve cemaatler üzerinden ufak yaşta evlilik ve taciz gibi çeşitli sapkınlık olayları gündeme getiriliyor. Bu sayede birileri çıkıp din adına “LGBT” faaliyetlerine karşı çıktığında “görüyoruz sizin dininizi ve dindarlarınızı” şeklinde savunma zemini de hazırlanmış oluyor. 

TEHLİKEYİ GÖRELİM!
Birkaç gün önce Aydın’da eşinden ayrılma sürecinde olan bir adamın yeniden evlendiği ve sadece damat tarafının yakınlarının yer aldığı salonda yapılmış gayrı resmi bir düğün haberi vardı. Fakat düğün sonrasında “gelin” in aslında kadın değil bir “erkek” olduğu ve tarafların kendi rızalarıyla evlendiği ortaya çıktı! Olayın ortaya çıkması sonrası ise damat ve gelin şehri terk etti.

Bu gün medya, sivil toplum örgütleri ve bazı siyasetçilerle “LGBT” ve faaliyetlerini savunan insan sayısı her geçen gün artıyor. Ülkemizin en gözde voleybol ve futbol takımlarında attığı gollere alkışlatarak topluma bu tür insanları kabullendirip alıştıran postmodernizm, yarın bu insanları ülkemizin belediyelerine başkan ve meclisine vekil yaparsa şaşırmayın!

Bu ülke müslümanları, halkı ve yöneticileriyle, bütün ahlaksızlıkların başlıca nedeni olan “zina” ve bu tür sapkınlık işlerine ya tamamen karşı çıkıp tüm unsurlarıyla yasaklayacak, Ya da bir gün bu “sapkın insanlar”, düğün salonlarında hemcinsleriyle evlenip yan dairemize komşu olacak.

***

İşte bu yazı dizimizde bizleri her alanda derinden etkileyen postmodernizm konusunu ve farklı alanlardaki etkilerini anlatmaya ve okurlarımızın postmodernizme karşı dikkatini çekmeye çalıştık. İnanıyorum ki devam edecek yazı serimizi okudukça, hayatımızda yer alan fikri ve içtimai birçok gelişim ve değişimin “tesadüf” değil aksine özel olarak hazırlanmış bir planın yansıması olduğu daha iyi görülecektir. 

Şehabeddin Mahir TUNA
İlahiyatçı Yazar
sehabeddinmahir@gmail.com

YORUM YAP
Adınızı yazınız
Yorumunuzu yazınız!

Etiketlere göre arama:

Aramaktan Vazgeç