Begüm GENCER AYTAÇ

Sevgili Sakarya Haber okurları, yeni yazımla tekrar “Merhaba” diyorum.

“Komşu komşunun külüne muhtaçtır.

  Ev alma, komşu al.

  Kötü komşu insanı mal sahibi yapar.”

Komşulukla ilgili atasözleri ama maalesef günümüzde eski komşuluklar kalmadı. Bu sebeple komşular arasındaki hukuki uyuşmazlıklar da arttı. Hukuki uyuşmazlıkların artmasıyla da yargılamaların uzun sürmesi, maliyetli olması arabuluculuğu akıllara getirdi.01.09.2023 tarihinden itibaren komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar da artık arabuluculuk dava şartı haline geldi.

Komşuluk, belli bir yöredeki taşınmazlarda oturanlar veya o yörede iş yeri olanlar ya da birbirine yakın taşınmazlardan yararlananlar arasındaki ilişkiyi tanımlayan bir kavramdır. Taşınmazların birbirine yakınlığı uzaklığı önemli değildir. Yargıtay kararlarında da taşınmazın uzaklığı ne olursa olsun öteki taşınmazın kullanılmasından ileri gelen taşkınlık veya zararın etki alanı içine girdiği durumlarda komşu sayılacağı belirtilmiştir.

Komşuluk hukuku denilince evde yapılan tadilatlar, komşulara koku, gürültü vb şekillerde rahatsızlık verilmesi, bakım ve onarım ihtiyacı için bağımsız bölüme giriş izni verilmesi, manzaranın kapatılması, güneşin kesilmesi, başkasının yerine aracını park edilmesi, ortak alanın işgal edilmesi, üst kattan sızan suyun alt kattaki daireye komşunun evine zarar vermesi, balkondan düşen saksının komşunun otomobiline zarar vermesi, …

Komşuluk hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda arabuluculukta anlaşılabilir, kısmen anlaşılabilir ya da hiç anlaşılamayabilir. Arabuluculuk iradi ve esnek yürütülen bir süreçtir. Arabuluculuk toplantısı sonucunda taraflar arasında anlaşma olursa arabulucu tarafından tarafların imzalarının da bulunduğu bir anlaşma tutanağı düzenlenir. Arabuluculuk anlaşma tutanağı resmi bir işlemde kullanılmadığı sürece damga vergisine tabi değildir. Arabuluculuk anlaşma tutanağı resmi işlemde kullanıldığında ise damga vergisi maktu olarak hesaplanır ve ödenir. Arabuluculuk toplantısı sonucunda taraflar arasında kısmi anlaşma olabilir. Örneğin uyuşmazlık birden fazla konuda ihtilafı içeriyorsa arabuluculuk sürecinde kısmi anlaşma da ortaya çıkabilir. Bu tür uyuşmazlıklarda arabulucu, uyuşmazlık konularını tek tek ele alıp müzakere eder. Taraflar uyuşmazlığın tamamında çözüme ulaşamasalar da uyuşmazlık konularını azaltarak kısmi olarak anlaşabilirler. Arabulucu bu doğrultuda tutanakları düzenler. Arabuluculuk toplantısı sonucunda taraflar anlaşamayabilir. Bu durumda arabulucu tarafından anlaşmama şeklinde son tutanak düzenlenir. Taraflar kat mülkiyetinden doğan uyuşmazlıklar için sulh hukuk mahkemelerinde dava açabilir. Bu davalarda görev ve yetki hususu ve süreler iyi değerlendirilmeli konusunda uzman hukukçulardan destek alınmalıdır.

Arabulucu

Av. Begüm GENCER AYTAÇ